Selam Buradasın 🙂
Caddede standımızı görüp ‘kim bunlar’ dedin sanırım ya da sosyal medyada karşılaştık…
Hoşgeldin.
Seni gördüğümüze çok sevindik. Buralar cıvıl cıvıl. Sen gelince coşkumuz daha da arttı.
Güneşliklerini açık, koltuğunu dik, masanı da kapalı pozisyona getir.
Çünkü artık her şey bambaşka olacak.
İzmir’de bir gizem var bizi kendisine bağlayan. Bu şehirde yaşamak için nedenlerimiz çok.
Victor Hugo’ya katılmamak elde mi? “Les Orientales” isimli kitabına bulunan “La Captive” isimli şiirinin ilk dizesinde, “Smyrne est une princesse” demiş. YANİ, İZMİR BİR PRENSESTİR.
Tabi, diyeceksiniz ki İzmirliler de biraz abartmıyor mu?
Evet haklısınız abartıyoruz. Biz biraz daha normalleşmekten tarafız. Bizimleyken çiğdeme çekirdek, gevreğe simit diyebilirsin. Yenilen kumru ile kuş türü olan kumruyu ayırt etmesini biliriz.
Biz Konak Meydanı’ndayken saati öğrenmek için zahmet edip kafasını kaldırıp Saat Kulesi’ne bakanlarız.
İzmirliler çok rahattır, ”hiçbir yere vaktinde gitmez” derler, duyduysan inanma. Sorumluluklarımızın farkındayız.
Kadifekale, Efes Antik Kenti, Şirince, Selçuk Kalesi, Saat Kulesi gibi tarihi medeniyetlere ev sahipliği yapan bu şehrin parçasıyız.
Cumhuriyete ve kurtuluşa sevdalıyız.
Dirilişe de.
Milli mücadeleyi, Kurtuluş Savaşı’nı başlatan ve bitiren şehrin çocuklarıyız. Darbe söylentileri içinde Kordon’da Adnan Menderes’i on binlerle karşılayan şehirde yaşadığımızın farkındayız.
Aynı on binlerin 15 Temmuz gecesi korkusuzca Konak Meydanı’nı doldurduğuna canlı canlı şahit olduk.
Kordon’da, Küçükpark’ta, Kıbrıs Şehitleri’nde karşılaşmışızdır.
İzmir AK Gençlik olarak bilirler bizi. İzmir’de İzmirle birlikte büyüyoruz. Büyürken bir araya gelip neler yapabiliriz diye konuşuyoruz. Düşüncelerimiz için mücadele ediyoruz. Sık sık tartışıyoruz. Tartışırken öğreniyoruz.
Seni de aramıza bekliyoruz.
”Beni de mi” diye sorma.
Evet seni de. 🙋♂️🙋♀️